Zekadan kastımız aslında "kognitif zekamızıdır"

Gelecek adına iz bırakan beyaz yakalılara doğru bir gidiş var.

Zekadan kastımız aslında "kognitif zekamızıdır"
Bu evrende bize özgü ne var desem, yani "insana özgü" ne var diye sorsam bir çoğumuz buna "yaa elbette zeka"der. Zekadan kastımız aslında "kognitif zekamızıdır". Yani bizi konuşturan, yazdıran, gelecek planlar yaptıran, kurgular kurduran, aramızdaki ilişkilerin dozunu belirleyen, yüzümüzdeki maskeleri oluşturan zekamızdan bahsederiz.

Yeni Dünya diye tanımladığım sürdürülebilirliğin sonsuza uzandığı, en güçlü teknolojilerin kullanıldığı, döngüsel ekonomi kuralları kapsamında üretimin sağlandığı, karbonsuzlaşma adına beslenmemizden, seyahatlerimize her şeyin alabildiğine değiştiği bir yeni dünyada, son yapılacak bilek güreşi "zekamızla" idi.

Doğru soruları defalarca sorduğunuzda ve sahip olduğu bilgi kaynağının aslında internete veri giren milyarlarca insan olduğu düşünüldüğünde ve "generative intelligence" dediğimiz aslında her şeyden öğrenen, çıkarımlar yapan bir yapay zeka modülü, artık o böbürlenerek, övünerek bahsettiğimiz "zeka sihrini" elimizden almaya çok açık ara aday! Gelecekte, tam da bahsettiğim zeka modülü sadece internetten değil, kameralardan, ev eşyalarından, arabalardan, fabrikaların çalışma robotlarından da beslendiğini düşünürsek, "zeka" yönünden koltuğu çoktan ona devretmemiz gerektiğini açık açık söyleyecek.

Dünya, sadece robotlaşma ile insan gücünün azaltılmasını konuşmuyor. Aslında Dünya'nın konuştuğu bu aralar "beyaz yaka" olarak tabir ettiğimiz, aslında daha çok fizik güçle değil de, zihin gücünü daha yoğun kullanan herkes hakkında konuşuyor. Çünkü yönetimden tutun da, her türlü eğitim-öğretim faaliyetinde, tanıda yapay zeka modülü çok ama çok daha iyi kararlar verebiliyor. Doğru yönetebiliyor, doğru bilgileri aktarabiliyor. Bunun neden olacağı değişimleri çok hızlı bir şekilde göreceğiz. Duvarların en şiddetli şekilde yıkılacağı zaman geliyor diyebilirim.

Peki sonra ne olacak? Yeni gelen çağda biz ne yapmalıyız? Geleceğin çok ama çok kritik önemdeki bazı konuları var. Birincisi "tarım". İkincisi onun bir nedeni olan "Gıda". Üçüncüsü "Biyoteknoloji". Dördüncüsü ise "Yüksek Teknoloji". Hepsinin size ortak yönünü söyleyeyim. Hepsi aynı yoldan geçiyor: ÜRETİM ve AR-GE'den. Yapay zekanın o güçlü, geleceği değiştirebilecek gücünden etkilenmemek için beyaz yakalılar, yönetimden-->üretime dönmeliler. Sahip oldukları bilgi birikimleri ile. Binlerce insan yönetmenin verdiği, insan yönetme deneyimleri ile. Tarımsal üretim için gençleri tarıma çekmeliler. Gıdada yenilikçi üretimlere yelken açmalılar. Biyoteknolojide artık laboratuvarlardan çıkıp, endüstriyel üretime dönmeliler. Yüksek teknolojide her türlü makine, ileri malzemeler geliştirmeliler. Prototip olarak bu zamana kadar tasarladıkları ve raflarda duran her keşif artık sahada olmalı.

Üreten, ilham veren, ilham olan, motivasyon sağlayan, önderlik eden, liderlik eden, etki eden, sahip olunan maddi gücün "yüksek katma değerli üretime ve gençlere ilhama" dönüştüğü bir beyaz yakalı geleceği var gelecekte. Gelecek adına iz bırakan beyaz yakalılara doğru bir gidiş var.

Can KAYACILAR

Biyolog, Davranış Bilimci (Neuroscientist, MSc)
Bu resim için alternatif metin açıklaması yok